Rize

Karadeniz Atma Türküleri, En Orjinal Örnekler

Karadeniz atma türküleri, Karadeniz atışmaları veya atışma manileri diyebilirsiniz. Hatta yerel ağızla “atma turkiler” de diyebilirsiniz.

Kültürümüzün en önemli edebi unsurlarından biri olan sözlü edebiyat türü, Karadeniz’de atma türkülerle hayat bulmuştur. Kökeni çok eskilere, belkide koşuk, sav, sagu, destan geleneğine kadar dayanan bu edebi tür; Karadeniz’de ve özellikle Doğu Karadeniz‘de halk edebiyatının en önemli unsuru haline gelmiştir.

Karadeniz Atma Türküleri Genel Hatlar

Doğu Anadolu Bölgesinde de buna benzer bir tür olan aşık atışması vardır. Ancak aşık atışması “aşık” denen halk ozanları tarafından bağlama eşliğinde doğaçlama olarak birbirini iğneleyici sözler şeklinde icra edilmektedir.

Karadeniz atma türkülerinin farkı halk tarafından yaylada, mecide (imece) düğünde, nişanda söylenmesidir. Tamamen halkın, sıradan yöre insanının ürünü olmasıdır. Ancak yine de bu bir yetenektir ve bu konuda her yörede bazı isimler öne çıkmıştır.

Karadeniz atma türküleri deyince akla gelecek ilk isim tabi ki Osman EFENDİOĞLU’dur. 1936 yılında Rize’nin Taşköprü köyünde doğan Osman EFENDİOĞLU, küçük yaşlarda atma türkü geleneğiyle tanışmış ve bu geleneğin en önemli temsilcisi olmuştur. 2016 yılında UNESCO tarafından “yaşayan insan hazineleri” listesine alınan usta sanatçı, atma türkü geleneğini kendisinden önceki ustalar olan Tüylüoğlu Mehmet Ali, Kamburoğlu Ahmet, Topal Osman Kandemir ve Kel İlyas’tan öğrenmiştir.

Osman EFENDİOĞLU bu türü “Karşı Beri Atma Türkü” olarak isimlendirmektedir. Zaten halk arasında da bu şekilde tabir edilmektedir. Aşağıdaki videoda merhum Barış MANÇO’nun 1988 yılında “7’den 77’ye” programının Rize‘de çekilen bölümünde “Karşı Beri Atma Türkü”den bir kesit görebilirsiniz.

Karşı Beri Atışma

Osman EFENDİOĞLU ile İlyas KAZDAL arasında geçen bir “karşı beri atışma” şu şekildedir. (Önce İlyas KAZDAL olmak üzere sırayla birer mısra)

Yaşlısun dayanmasın dayı sen bu yarışa

Desena ki senunla belayı alduk başa

Bugün bakmayacağum gözünden akan yaşa

Sen gibi şairleri çok getirmişim tuşa

En çetinine çattın gayretin gider boşa

O kadar hızlı gitma ayağun çatar taşa

Yetişemezsin beni, sen ha bu dik yokuşa

Çevireceğim seni kanadı kırık kuşa

Senun saçlarun beyaz benzeyisun berduşa

Gördun beyaz hedefi geçtun hemen atışa

Ne der belli olur mu laf mı yoktur ayyaşa

İftira etme bana içki kullanmam haşa

Turki öyle geturdi ne luzum var telaşa

Satsam kimseler almaz türkini beş kuruşa

Hangimiz değerlidur bir çıkalum satişa

Benum müşterim vardur sen başla arayışa

İyisi mi bu işi bağlıyalım barışa

Çok teşekkür ederum sendeki anlayışa”

Karadeniz atma türkü geleneğinin diğer önemli temsilcileri 2018’de trafik kazası sonucu 29 yaşında hayatını kaybeden Ahmet ÇAKAR, Neşat AYDIN gibi isimlerdir.

Hemşin Atma Türküleri

Değerli arkadaşlar yukarıda anlattıklarım Karadeniz Atma Türkü geleneğinin genel hatlarıdır. Ancak bu geleneğin asıl önemli kısmı buz dağının görünmeyen kısmıdır. Asıl can damarı çay toplarken, yaylaya çıkarken, mecilikte, düğünde, nişanda halk arasında icra edilen kısımdır.

Şimdi konuyu ve konumu biraz spesifikleştirerek Hemşin yöresinde atma türkü geleneğini irdeleyelim. Cevherin kaynağına inelim 🙂

Karadeniz atma türküleri en doğal haliyle Hemşin’de; çaylıklarda, göç yollarında hayat bulmuştur yıllar yılı. Düğünler karşılıklı atışmalara sahne olmuştur. Çocuklar büyüklerinden görerek usta çırak ilişkisiyle bu geleneği öğrenmiş, bayrak yarışı nesilden nesile devam etmiştir.

Son zamanlarda eskiye nazaran bu geleneğin icrası azalmış olsa da horonlarda gençler bunu sürdürmektedir. Hemşin‘de oynanan horonlarda geçmişten günümüze oluşan türkü havuzundan seçmeler yapılırken, yeni türkülerle bu havuz zenginleşmeye devam etmektedir.

Ayrıca şunu belirtmek gerekir ki Hemşin’de atma türkü karşılıklı birer mısra atışma şeklinde değil de, birer dörtlük şeklinde söylenir daha çok. Hatta karşılıklı değildir çoğu zaman. Bir kişi o an zihninde yazdığı dörtlükleri ardı ardına sıralayıverir. Yada horon oynarken önce tek sonra hep birlikte söylenir mısralar.

Tek başına söylenen atma türkülerde genellikle yöresel bir ezgiye uyulur. Aşağıdaki videoda Hemşin‘de söylenen atma türküye güzel bir örneği dinleyebilirsiniz. Çok değerli Hüseyin Avni BEKAR amcanın sesinden.

Göç Yolunda Atma Türkü

Hemşin yöresine ait atma türküler yukarıda belirttiğim gibi çaylıkta, mecilikte, göç yollarında yerel halk tarafından söylenmiş, kimisi akıllarda kalarak günümüze ulaşmış mısralardır. Göç yolunda kızlarla erkekler arasında geçen bir atışma şu şekildedir:

Erkekler:

Bacı yükün oldu mu

Dağları aldı erak

Kızlar:

Daha iki bağım var

Aldı beni bir merak

Erkekler:

Kız ateşin var ise

Gel de sigaramı yak

Kızlar:

Uşak beni dinlersen

Gel bu tütünü bırak

Erkekler:

Tütünü bırakamam

Bende de vardır merak

Kızlar:

İnelim bizim köye

Yeriz dalbastı kiraz

Erkekler:

Bırakın ki gideyim

Yolum ıraktır biraz

(Hemşin Bel.)

Atma türkü geleneğinin Hemşin‘de yöresel makamlarda icra edildiğine yukarıda değinmiştim. Farklı bir ezgiyle söylenişini aşağıdaki videoda görebilirsiniz.

Karadeniz Atma Türküleri En Orjinal Örnekler

Hemşin Atma Türkü geleneğinin uzun yıllardan beri yoğrulduğu, geliştiği; adeta bu geleneğin cevheri konumundadır. Hemşin Atma Türkülerine ait en orjinal örneklerden bazıları aşağıdaki gibidir.


Kestim baş parmağımı
Kan akar düğüm düğüm
Eller ne derse desin
Beni bilir sevduğum


En dereye dal da gel
Deniz kumi al da gel
Oku sevduğum oku
Baş öğretmen ol da gel
 
Gönlum virane bir köy
Sen o köyün muhtari
Kilitle sende kalsun
Kalbumun anahtari


Oturun oturanlar
Ayakl üstü duranlar
Bana bir yol gösterun
Sevdadan kurtulanlar
 
Çiktum dağun duzine
Taşlara otururum
Çok naz etma sevduğum
Seni da unuturum

Yare Kurban Demişum, Her Sürüden Bir Kuzi


Karşiden inen kuzi
Eyma vurma boynuzi
Yare kurban demişum
Her sürüden bir kuzi


Mektup yazdum kış idi
Kalemum gümuş idi
Biraz daha yazardum
Elum uşumiş idi
 
Yarumden ayri düştum
Gözlerum nemli nemli
İçki haramdur diye
Çay içtum demli demli
 
Katurungin yukinden
Akar kiraz suleri
Bankaya yiğilmiştur
Güzelum paralari
 
Hemşin’un yaylalari
Yaz gelince şen olur
Sevup alamiyanun
Hali perişan olur
 
Yayla çiçekleruni
Cebumde kuruturum
Yar senin sözleruni
Ölürsem unuturum
 
Verane Üsküt daği
Kartalların yataği
Sevmişum alacağım
Var mi yarun ortaği
 
Yyla yayla gezersun
Çimenleri Ezersun
Yedi türlü çiçek var
Hangisine benzersun
 
Duman turdu dağa
Çisesi de peşine
Ne mutlu o çobana
Sevduğu de peşine

Devam:)


Elevit karaçamluk
Kar yağar da tutunur
Bu kaybana sevdaluk
Ölümü unutturur
 
Dereyi karşı beri
Kestim kurutamadum
Yaşum geldi geçeyi
Seni unutamadum
 
Yıldızlar çifte çifte
Ay da kalmuş yalağuz
Ne olur anam babam
Sevduğume versanuz
 
Karşiden gelen kimdur
Doktor değil hakimdur
Biri benum yarumdur
Bilmem öbürü kimdur
 
Dere geturur çali
Uduhbinin çatali
Ne edelum Nursel’um
Budur dünyanun hali
 
Gürgen seni tanırım
Meşeye fidan iken
Korkma benum sevduğum
Ben senun sevdan iken
 
Gürgeni kestum belden
Kurudi aşağisi
Yar senden ayrilali
Aldum bir baş ağrisi
 
Eni,şte horoz oldi
Çikti ocak başine
Gelin daha ufakti
On üç on dört yaşine
 
Derenun kenarina
Yılan sarulmuş taşa
Sevduğumi alanlar
Bile çikmasun başa
 
Çayirluğuna çimen
Geldim ama biçemem
Eskiden sevmiyordum
Şimdi senden geçemem
 
Yenge kedilerungi
Yeyim mi yemeyim mi
Sana bir çift lafum var
Deyim mi demeyim mi

####


Evumun arka yani
Mandalina fidani
Gel edelum sevdaluk
Sevdaluğun zamani
 
Otur kaya dibine
Kaya seni söyletur
Vermezler sevduğume
Allah bu köyü batur
 
Atma Türki atarum
Seni candan yakarum
Eski çaruklerumi
Boğazunge takarum
 
Kırmızi elma yani
Hani sevduğum hani
Herkese gönül verma
Candan seveni tani
 
Karşiden gel karşiden
Geçme dere taşinden
Uşak yolung var midur
Bizum evin başinden
 
Sabahtan kalktum baktum
Güneşin önü bulut
Ben seni unutmadum
Sen unutursan unut
 
Gidiyorum yayladan
Güz geldi onun içun
Her puğardan su içtum
Sevduğum senin içun
 
Atun beni furune
Cayir cayir yanayim
Aldiler sevduğumi
Ben nasil dayanayim
 
Ettum gürgen malini
Avuçlari bağladum
O yar geldi akluma
Oturup ta ağladum
 
Emicemun uşaği
Tabancani yan eyle
Verma beni ellere
Benim için kan eyle
 
Derenin kenarina
Yılanın kemukleri
Aldı gitti yarumi
Gavurun enikleri
 
Aşağdan gelen duman
Girer taşun dibine
Kız yastuğun yok ise
Kolum başın altine
 
Eğreltide gül olmaz
Benden dertli kul olmaz
Söylesem dertlerumi
Terazide yer olmaz
 
Karşi dağun duzini
Ceylan otlar yüzini
Elmasam da bir görsem
Sevduğumun yuzini
 
Duman dağdan yukari
Serinedur serine
Ander kalsun sevdaluk
Koydi beni vereme
 
Bakma öyle yüzuma
Görüp unutamazsın
Dönme sirtungi bana
Gelup ta bulamazsun
 
Kesme kiraz dalini
Fukaranun malini
Sevmeyenler ne bilir
Sevdaluğun halini
 
Oçioğli bitlerung
Okkaluktur okkaluk
Duydum ki düğünün var
Geturdum kavurmaluk
 
Karşiye kayalara
Keçi vurur çanini
Gel da bir sarilalum
Geçsun yurek yangini
 
Giydim pabuçlarumi
Gel bağla bağlarini
Terk ettum gidiyorum
Hemşin’un dağlarini
 
Gürgeni keseceğum
Eve ekleyeceğum
Korkma benum sevduğum
Seni bekleyeceğum
 
Derenun kenarina
Yilan bakar baluğa
Sen beni alıştırdın
Ufakken sevdaluğa
 
Yazi yazarum yazi
Aynanun kapağine
Geldi gene sevduğum
Ayriluk sabahine

####


Ettum gürgen malini
Avuçlari bağladum
O yar geldi akluma
Oturup ta ağladum
 
Emicemun uşaği
Tabancani yan eyle
Verma beni ellere
Benim için kan eyle
 
Derenin kenarina
Yılanın kemukleri
Aldı gitti yarumi
Gavurun enikleri
 
Aşağdan gelen duman
Girer taşun dibine
Kız yastuğun yok ise
Kolum başın altine
 
Eğreltide gül olmaz
Benden dertli kul olmaz
Söylesem dertlerumi
Terazide yer olmaz
 
Karşi dağun duzini
Ceylan otlar yüzini
Elmasam da bir görsem
Sevduğumun yuzini
 
Duman dağdan yukari
Serinedur serine
Ander kalsun sevdaluk
Koydi beni vereme
 
Bakma öyle yüzuma
Görüp unutamazsın
Dönme sirtungi bana
Gelup ta bulamazsun
 
Kesme kiraz dalini
Fukaranun malini
Sevmeyenler ne bilir
Sevdaluğun halini
 
Oçioğli bitlerung
Okkaluktur okkaluk
Duydum ki düğünün var
Geturdum kavurmaluk
 
Karşiye kayalara
Keçi vurur çanini
Gel da bir sarilalum
Geçsun yurek yangini
 
Giydim pabuçlarumi
Gel bağla bağlarini
Terk ettum gidiyorum
Hemşin’un dağlarini
 
Gürgeni keseceğum
Eve ekleyeceğum
Korkma benum sevduğum
Seni bekleyeceğum
 
Derenun kenarina
Yilan bakar baluğa
Sen beni alıştırdın
Ufakken sevdaluğa
 
Yazi yazarum yazi
Aynanun kapağine
Geldi gene sevduğum
Ayriluk sabahine

Değerli arkadaşlar Karadeniz Atma Türkü Geleneğini meraklısına kalemim yettiğince anlatmaya çalıştım. Umarım faydalı olabilmişimdir. Görüş ve önerilerinizle birlikte eklemek istediğiniz türküleri yorumlar kısmına yazarak katkıda bulunabilirsiniz. Başka yazılarda buluşmak dileğiyle…

Join The Discussion