Doğu Karadeniz

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi-En İdeal Güzergah

Değerli arkadaşlar bu yazımda sizlere dolu dolu bir Doğu Karadeniz Gezisinde görmeniz gereken yerleri planlı ve yol tarifli bir şekilde anlattım. Karadeniz turu yapmak isteyenler için bir yol haritası.

Tur şirketlerinin, Karadeniz turları klasik güzergahının dışında mutlaka görmeniz gereken saklı cennet bahçeleri var Doğu Karadeniz’de. En kapsamlı Doğu karadeniz gezi rehberi için beni takip edin.

Ayrıca en ayrıntılı Rize gezisi için Rize Gezi Rehberi veya Rize’de Gezilecek Yerler yazılarıma göz atabilirsiniz.

Şimdi Doğu Karadeniz Turumuza başlayabiliriz. Bu yazıda sizler için Trabzon merkez, Ayasofya, Boztepe, Çal Mağarası, Sera Gölü, Sümela Manastırı, Uzungöl, Rize Kalesi, Gito Yaylası, Ayder Yaylası ve Borçka Karagöl’den oluşan bir güzergah hazırladım.

Trabzon-Sümela-Çal-Sera-Uzungöl
Gito-Ayder-Zilkale-Karagöl

Daha uzun zaman ayıracaklar için yazı içinde uğramanız gereken diğer noktalara da değindim.

Doğu Karadeniz diye tabir ettiğimiz yöre, Doğu Karadeniz illeri olan Trabzon, Rize ve Artvin’i kapsayan kendine özgü iklimi bitki örtüsü ve doğal güzellikleri olan, özel bir bölgedir. Her insanın hayatta en az bir defa görmesi gereken doğal bir güzellik şeklinde özetleyebilirim.

Trabzon (Boztepe,Sera,Çal,Sümela,Uzungöl)

Değerli arkadaşlar yazıma Trabzon Havalimanı’na indiğinizi varsayarak başlıyorum. İlk olarak yapmanız gereken bana göre şöyle 4×4 dizel bir araç kiralamak olsun. 4×4 dediysem Range filan değil Dacia Duster işinizi fazlasıyla görür hem çok pahalı değil.

Araç kiralamak için yeterince alternatifiniz olacaktır Trabzon Havalimanında. Garenta gibi ülke çapında bilinen araç kiralama firmaları olduğu gibi, küçük çaplı galerilerden de kiralama şansınız var.

Boztepe

Trabzona erken saatlerde indiğinizi varsayarak rotamızı belirliyoruz. İlk olarak Boztepe’ye çıkmalısınız. Muhtemelen uçaktan bakarken filmlerde gördüğünüz “Hollywood” yazısına benzer şekilde dağa yazılmış “Trabzon” yazısını göreceksiniz 🙂 İşte Boztepe tamda bu yazının biraz üstünde yer alan bir mekan.

Trabzon

Konum olarak şehre hakim bir nokta. Trabzon şehir merkezini ayaklarınızın altına seren, Karadenizle birlikte panoramik bir manzara sunan, dinlendirici bir mekan. Çamlıkta küçük bir gezinti yapabilir, çardaklarda oturup manzara eşliğinde bir demlik yorgunluk çayı içebilirsiniz.

Boztepe-Trabzon-Doğu Karadeniz
Boztepe-Trabzon-Doğu Karadeniz

Çardaklar ve mekan biraz bakımsız. Aslında daha büyük bir potansiyeli barındıran bir konuma sahip.

Boztepe’den ayrıldıktan sonra durağınız Ayasofya Camii olmalıdır. Şu anda restorasyon halinde olduğunu belirteyim öncelikle. Yine de gezebilirsiniz.

Ayasofya

Trabzon Ayasofya Camii-Trabzon-Doğu Karadeniz
Trabzon Ayasofya Camii

Günümüzde cami olarak kullanılmakta olan Ayasofya 1.Manuel Komnenos zamanında (1238-1263) inşa edilmiştir.Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethini takiben yapı cami olarak vakfedilmiş ve yaklaşık 500 yıl cami olarak hizmet vermiştir.

Ayasofya Kubbe

Yapının günümüze kadar ayakta kalması camiye çevrilerek defalarca aslına uygun restore edilmesine bağlıdır.

Trabzon Ayasofya Camii, 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Üzerinden 49 yıl geçtikten sonra 28.06.2013 tarihinde tekrar camiye çevrilerek ibadete açılmıştır.

Ayasofya Camii Güney Cephesi-Trabzon-Doğu Karadeniz
Ayasofya Camii Güney Cephesi

Üstün bir işçiliğin görüldüğü yapı, Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu dönemi İslam sanatının da etkilerini yansıtmaktadır. Trabzon Ayasofya ile ilgili her şey için Trabzon Ayasofya yazıma göz atabilirsiniz.

Ayasofya’dan ayrıldıktan sonra Meşhur Cemil Usta‘ya ya da Nihat Usta‘ya uğrayıp Akçaabat köftenin tadını çıkarmalısınız. Sahil boyunca batıya ilerleyip Akçaabat’a geçeceksiniz. Zaten sahil yolunun kenarında o sizi bulur 🙂 İki mekanda gayet nezih, geniş, ferah mekanlar. Köfteyi anlatmaya gerek yok zaten.

Cemil Usta
Nihat Usta Akçaabat Köfte

Akçaabat Köfte’nin tadına vardıktan sonra rotamızı Sera Gölü ve ardından Çal Mağarası istikametine döndürüyoruz. İlk hedefimiz Sera Gölü.

Sera Gölü

Sera Gölü-Trabzon-Doğu Karadeniz
Sera Gölü-Trabzon-Doğu Karadeniz

Akçaabat Merkeze 8 km mesafede bulunan Sera Gölü, çevresinde sosyal tesislerin bulunduğu güzel bir mesire alanı. Çevresinde bulunan ahşap yürüyüş yolları daha otantik bir hava katmış göle. Ama bence en çok dikkat çeken kısmı, derenin kenarına yapılmış olan mesire alanı.

Sera Gölü-Trabzon-Doğu Karadeniz
Sera Gölü-Trabzon-Doğu Karadeniz

Çardaklar özenerek yapılmış çevresi kapatılabilir şekilde. Barbeküler iyi düşünülmüş. Daha önce hiç bu kadar temiz ve düzenli bir mesire alanı görmemiştim. Belediyeyi kutlamak lazım.

Sera Gölü Yürüyüş Yolu-Trabzon-Doğu Karadeniz
Sera Gölü Yürüyüş Yolu

Şehir merkezine oldukça yakın olması burayı cazip kılan bir başka özellik. Göl üzerinde gezinti yapma imkanı da mevcut.

Sera Gölü’nden ayrıldıktan sonra sıradaki durağımız çal mağarası. Tam adresi Çalköy Mahallesi, 61390 Düzköy/Trabzon olan mağaraya Akçaabat Söğütlü Köprüsünden dönerek Düzköy yoluna girip, bu yolu takip ederek ulaşabiliriz.

Çal Mağarası

Çal Mağarası-Trabzon-Doğu Karadeniz
Çal Mağarası-Trabzon-Doğu Karadeniz

Trabzon merkezden 48 km mesafede bulunan Çal Mağarası 8 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın bilinen en büyük ikinci mağarası olma özelliğini taşıyor. Ancak henüz 1 kilometrelik kısmı ziyarete açık.

Mağara içerisi çağlayanlar, göletler, dikit ve sarkıtlarla başka bir evrene açılan kapı gibi. Ayrıca mağaranın nefes darlığına ve astıma iyi geldiği de tespit edilmiş. Tüm bu özellikleriyle Çal Mağarası mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir.

Çal Mağarası Dikit ve Sarkıtlar-Doğu Karadeniz
Çal Mağarası Dikit ve Sarkıtlar

Çal Mağarasında yeterince vakit geçirdikten sonra Trabzon’a dönüp şehir merkezinde vakit geçirerek bu günü bitirmenizi tavsiye ederim. Şehir merkezinde görmeniz gereken yerlerden biri Bedesten’dir. şehrin en eski yapılarından biridir. Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun vakıfları arasında yer alan bedesten Trabzon Tarihini de yansıtan önemli bir yapıdır.

Trabzon Çal Mağarası-Doğu Karadeniz
Trabzon Çal Mağarası

Trabzon Gezinizin ilk gününü bu şekilde değerlendirdikten sonra geceyi Şehir merkezinde bulunan çok sayıdaki konaklama noktalarından birinde geçirebilirsiniz. Her bütçeye uygun otel bulma imkanı mevcut. Çok ucuzlardan kaçının 🙂 Benim her zaman ilk tercihim öğretmen evi olmuştur.

Gezimizin ikinci gününde rotamız Sümela Manastırı, Uzungöl ve Rize merkez şeklinde olacak. Yeni rotamıza geçmeden şunu da belirteyim ki, bu seyahate ayırdığınız süre fazlaysa Trabzon’dan ayrılmadan Trabzon Kalesini, Vezelon Manastırını, Peristera Manastırını, Şehir Müzesini Gülbahar Hatun Türbesini de ziyaret edebilirsiniz.

İkinci günümüzün sabahında çok vakit kaybetmeden yola koyuluyoruz. İlk hedefimiz Sümela Manastırı.

Sümela Manastırı

İnanışa göre MS 4. Yüzyılda Sophorinos ve Barnabas adlı iki ermiş rüyalarında Meryem Ana’yı görmüş; Meryem Ana onlara kayıp resmin (Lukas’ın İkonası) nerede olduğunu söylemiştir. Birbirinden habersiz olan iki rahip Meryem Ana’nın söylediği yer olan Trabzon Maçka Mela Dağın’ndaki bir mağaraya gelmişlerdir. Bu mağarayı daha sonra Sümela Manastırına dönüşecek olan kiliseye çevirmişlerdir.

Sümela Manastırı-Trabzon-Doğu Karadeniz
Sümela Manastırı-Trabzon-Doğu Karadeniz

1150 metre rakımlı ve dere yatağından yaklaşık 300 metre yüksekte, bir kartal yuvasını andıran Sümela Manastırı, her yıl on binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Hristiyanlar açısından Sümela Manastırının önemi, Hristiyanlığın ilk mabedlerinden biri olması ve Aziz Lukas’ın ikonasının, mabedin inşası sırasında buraya getirilmiş olmasından kaynaklanır.

Manastır her ne kadar önemli bir merkez olsa da geçen uzun zaman sürecinde, korumasız kalarak tahribata uğradığı dönemler geçirmiştir. 1987 yılında başlayıp 16 yıl süren restorasyonun, 2007 yılında yapılan incelemede hatalı olduğuna ve %73’ünün yenilenmesine karar verilmiştir.

Ne açıdan bakılırsa bakılsın, nefesleri kesen muhteşem bir eserdir. İnsanı dumura uğratan, hayretler içinde bırakan bir heybeti vardır. Mutlaka görülmesi gereken bir mekan.

Sümela-Trabzon-Doğu Karadeniz
Sümela-Trabzon-Doğu Karadeniz

Sümela Manastırında yeterince vakit geçirdikten sonra ikinci hedefimiz olan Uzungöl’e doğru yola koyuluyoruz. Trabzon merkeze 85 km mesafede Uzungöl. Doyumsuz manzaralar eşliğinde güzel bir yolculuğun ardından ilk olarak kıyıdaki caminin minaresi karşılar sizi.

Uzungöl

Uzungöl-Tarabzon-Doğu Karadeniz
Uzungöl-Tarabzon-Doğu Karadeniz

Kartpostallardan veya duvarları süsleyen resimlerden herkesin aşina olduğu göl ve yanıbaşındaki cami manzarası bütün sempatikliğiyle kucaklar sizi. her ne kadar son yıllarda arap turistlerin istilasına uğrasa da, çevresinde irili ufaklı yapılar mantar gibi bitse de, uzungöl yine uzungöldür.

Çevresinde yemek yiyebileceğiniz, alışveriş yapabileceğiniz birçok işletme mevcut.Gölün çevresi tamamen yürüyüş yolu şeklinde. İllaki gölü bir defa tavaf edeceksiniz.

Ancak Uzungöl’ün en güzel manzarası yukarılarda. Güney yamacındaki yoldan yukarı çıkarak üstten seyredebilirsiniz. Yada daha çılgın olan görüntü kuzey yamacında.

Uzungöl-Trabzon-Doğu Karadeniz..
Uzungöl

Gölün yanıbaşındaki köyün içinden geçerek yukarı doğru dağa tırmanıyorsunuz. Gölü kah seyredip kah kaybettiğiniz bir yolculuk. Yolun pek güzel olduğunu söyleyemem ama yüksek bir araç rahatlıkla çıkabilir. Ne kadar tırmanalım derseniz; manzaranın en güzel olduğu yere gelince duracaksınız zaten 🙂 sizi manzara yönlendirecektir rahat olun;)

Bu güzel mekanın seyrine doyum olmaz ancak son zamanlardaki turist sirkülasyonu fiyatları çok yükseltmiş görünüyor. Yemek yemeden önce yada herhangi bir şey satın almadan önce fiyatını sormakta fayda var.

Sümela ve Uzungöl baya vaktinizi almış olmalı. Sıradaki hedefimiz Rize Merkez. Trabzon’dan daha yakın Rize. Yaklaşık 70 km mesafede. Bir saat sonra Rize’desiniz.

Rize (Merkez, Gito, Ayder )

Rize Merkez-Doğu Karadeniz
Rize Merkez

Bu günü Rize Merkez’de tamamlıyoruz. Huzur lokantasında güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Dana kaburgayı tavsiye ederim 😉 Ardından Rize Kalesi’ne çıkıp şehir ve deniz manzarası eşliğinde çayınızı içebilirsiniz. Yada Ziraat çay bahçesini tercih edebilirsiniz. ikisi de Şehir merkezinde ve hakim noktadan manzara ve çay sunuyor.

Önceliğiniz çaysa Ziraat Çay Bahçesi, önceliğiniz manzaraysa Rize Kalesini tercih edin. Bence ikisini de ziyaret edebilirsiniz. Birbirine çok yakın iki mekan. Ayrıntılı bilgi için Rize Ziraat Çay Bahçesi yazıma göz atabilirsiniz.

Ziraat Çay Bahçesi-Rize-Doğu Karadeniz
Ziraat Çay Bahçesi

Çaydan sonra sahilde bir akşam yürüyüşü fena olmaz. Rize merkezin güzel bir sahili mevcut. Kafelerin denize karşı yanyana dizildiği ve kıyıda uzun bir yürüyüş yolunun olduğu güzel bir sahil. Akşamları kalabalıktır.

Geceyi Rize’de herhangi bir otelde geçirebilirsiniz. Yeterli konaklama imkanları mevcut.

Ertesi sabah güzergahımız Gito-Badara Yaylaları, Zil Kale, Ayder Yaylası şeklinde olacak. Sabah çok oyalanmadan yola koyuluyoruz. Rize’nin 38 km doğusunda bulunan Pazar ilçesinin içinden Hemşin yoluna sapıyoruz.

Hemşin Deresi boyunca 18 km ilerleyerek Hemşin’e ulaşırız. Rize’nin en küçük ilçesi olan Hemşin’de de görülecek yerler var tabi ki. Örneğin Tarihi Bilen Köyü Camii, Hemşin Tabiat Parkı gibi. Bir dahaki sefere bırakarak Hemşin’den transit geçiyoruz. Ayrıntı için Hemşin Bulutların Ülkesi yazıma göz atabilirsiniz.

Gito Yaylası-Badara Yaylası

İlk olarak Badara yaylası’ndayız. Gito’ya oldukça yakın olan Badara Yaylası yörenin en şirin yaylalarından biri. Bu yaylada konaklama, yemek yeme imkanları mevcut. Göç zamanı yaylacılar hayvanlarıyla birlikte önce Badara Yaylasına gelir bir süre burada kaldıktan sonra daha yüksekte bulunan Ambarlı Yaylasına çıkarak yaz sonuna kadar orada kalırlarmış. Badara’da çok vakit kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz.

Badara-Rize-Doğu Karadeniz
Badara Yaylası

Hedefimiz Gito Yaylası. Hemşin’e yaklaşık 35 km mesafede 2400 m rakımlı Doğu Karadeniz’in seyir terası konumunda fantastik bir yayla. Civardaki bütün yaylaları gören bir açıya sahip. Ve tabi ki bulut denizini en iyi seyredebileceğiniz yaylalardan biri.

Gito Yaylası-Rize-Doğu Karadeniz
Gito Yaylası-Rize-Doğu Karadeniz

Size yemek yeme, konaklama ve her açıdan farklı bir panoramik manzara sunan Gito Yaylası, kısa sürede ayrılmak istemeyeceğiniz bir yer. Bence bu yayalada bir gece konaklamak lazım. Ancak başka bir zamana bırakarak yeterince vakit geçirip ayrılıyoruz.

Gito ve Badara’ya yeterince vakit ayırdıktan sonra Zilkale’ye doğru yol alıyoruz. Gito’ya 18 km mesafede. Ancak bildiğiniz 18 km değil bu. Yaklaşık 1 saat 20 dk. sürecek bir yolculuk. Üzülmeyin yolculuk dediysem aklınıza sıkıcı araç yolculukları gelmesin. Manzarayı yaşayarak akıp gitmek diyelim biz buna.

Zil Kale

Zilkale; Kale-i Bala, Ciha Kalesi ve Kız Kalesi’yle birlikte iç bölgelerden gelen tarihi kervan yolunu koruyan nöbet kulelerinden biri.

Diğerlerine göre yıllara meydan okuyarak daha sağlam ayakta kalmış. Daha sonra restore edilerek eski heybetine kavuşmuş. 750 m rakımda ve yanından geçen dere yatağının 100 metre yukarısında bulunan Zil Kale, çevresinde bulunan dağlara uyum sağlamış ve muhteşem bir görüntü sunuyor ziyaretçilerine.

Zil Kale-Rize-Doğu Karadeniz
Zil Kale

Çamlıhemşin ilçesine 15 km mesafede bulunan Zil Kale, yayla yolları üzerinde işlek bir konuma sahip. Son yıllarda yoğun ziyaretçi trafiğine ev sahipliği yapan kalenin yanında bir kafe de mevcut.

Üç tl giriş ücretini ödeyip kaleyi didik didik ettikten sonra, bol miktarda fotoğraf çekip yavaş yavaş vedalaşıyoruz yıllara meydan okuyan bu mağrur yapıyla.

15 km Kuzeye ilerledikten sonra Çamlıhemşin’e ulaşıyoruz. Rize’nin en meşhur ve şirin ilçesi. Hemşin ve Çamlıhemşin kafanızı karıştırmasın bunlar iki ayrı ilçe. Birine Pazardan çıkılır, diğerine Ardeşen’den. Biz Hemşin’e çıkıp dağ yollarından Çamlıhemşin’e geçtik.

Çamlıhemşin’de vakit kaybetmiyoruz ve direk meşhur Ayder Yaylası’na geçiyoruz. Çamlıhemşin çıkışından Kaçkar Dağlarına doğru iki yol tırmanır. Biri zil kale tarafına gider ki demin indiğimiz yol. Diğeri Ayder Yaylası’na.

Ayder Yaylası

17 Km tırmandıktan sonra akıllarda yer etmiş muhteşem manzarasıyla Ayder Yaylası kucaklar bizi. seyrine doyulmaz bir manzaradır Ayder. Her mevsim canlı ve güzeldir. Kış aylarında kardanadam festivaliyle ziyaretçi akınına uğrar. Diğer mevsimlerde de aynı şekilde canlı bir yayla.

Ayder Yaylası
Ayder Yaylası Gezi Rehberi

Çok sayıda otel ve işletmenin bulunduğu Ayder’de aynı zamanda bir de kaplıca tesisi mevcuttur. Yerin 250 m derinliklerinden çıkan ve 55 derece sıcaklığa ulaşan kaplıcası Osmanlı döneminden beri şifa kaynağı olarak kullanılmıştır.

Ayder kısa süreli bir ziyaretten daha fazlasını hak ediyor bence. En azından bir gece konaklamayı. Gezimizin bu gününü Ayder’de noktalayıp bu gece burada konaklamanızı şiddetle tavsiye ederim. Ayder hakkında ayrıntılı bilgi için Ayder Yaylası Gezi Rehberi yazıma göz atabilirsiniz.

Gün daha bitmediyse Ayder’in yukarısında bulunan Huser Yaylasını ziyaret edebilirsiniz. Bu geziye ayırdığınız gün sayısı fazlaysa, Avusor Kavrun, Sal, Pokut, Hazindak, Elevit, Trovit, Palovit Yaylalarını da gezmenizi tavsiye ederim.

Tamamı Çamlıhemşin sınırları içinde bulunan bu yaylaların her biri bambaşka bir masal alemidir. Ayrıntılı bilgi için Rize’de Gezilecek Yerler yazıma göz atabilirsiniz.

Ayder’de muhteşem bir yayla uykusundan sonra sabaha Muhlama yiyerek güzel bir kahvaltıyla başlamalısınız. Rize’de en güzel muhlamayı yaylalarda yersiniz.

Kahvaltı sonrası Ayderin çimenliğini son bir kez tırmanıp ya da gelin tülü şelalesine son defa el sallayıp manzarayla vedalaşarak yola koyuluyoruz. Yeni rotamız Artvin Borçka Karagöl.

Artvin (Borçka Karagöl)

Rize Merkez’e 160 km mesafede bulunan Karagöl Artvin’in Borçka ilçesi sınırları içindedir. Doğu karadeniz’de doğuya gidildikçe doğal güzelliklerin daha bakir, el değmemiş olduğuna şahit olursunuz. Karagöl tam manasıyla gizli bir cennet bahçesi.

Artvin Borçka Karagöl. Doğu Karadeniz
Borçka Karagöl-Artvin-Doğu Karadeniz

Borçka Karagöl koruma altına alınmış geniş bir milli park alanının içinde bulunuyor. Muhteşem yürüyüş parkurları, göl üzerinde gezinti yapan sandalları ve tertemiz havasıyla unutulmaz anlar yaşayacağınız bir mekan.

Karagöl çevresinde kamp yapabilir, belirli alanlarda mangal yapabilirsiniz. Göl kıyısında hizmet veren bir işletme de mevcut. Lavabo, mescit vb. imkanları bulabilirsiniz.

Borçka Karagöl
Borçka Karagöl

Gezimizin finalini yaptığımız bu doğa harikası gölün kıyısında yeterince vakit geçirmeden dönmek olmaz. Mesela yeşille mavi arasında kararsız kalmış gölün üzerinde bir sandal keyfi yapabiliriz.

Sizler için hazırladığım Doğu Karadeniz gezi planı bu güzergahtan ibaret. Unutamayacağınız bir gezi olacağına ve tekrar gelmek için sabırsızlanacağınıza eminim.

Farklı gezi rotaları için Rize Gezi Rehberi veya Rize’de Gezilecek Yerler yazılarıma göz atabilirsiniz.

Doğu Karadeniz’e Ulaşım

En kolay ulaşım hava yoludur. Trabzon Havalimanı’na inerek, direk atmış olursunuz kendinizi. Birçok noktadan uçuş mevcut. İstanbul’dan günlük en az 10 uçuş var Trabzon’a.

Batum Havalimanı’nı da kullanabilirsiniz. Pasaportsuz vizesiz Türkiye’deki bir havalimanı gibi uçma şansınız var. Ayrıca Rize-Artvin havalimanı’da yapım aşamasında. 2020 sonundan itibaren Rize-Artvin Havalimanı’nı da kullanabilirsiniz.

Karayoluyla ulaşmak isteyenler için Türkiye’nin kuzeydoğusunda yolunuz birazcık uzun. Ben geze geze giderim diyorsanız bu yolu fırsata dönüştürebilirsiniz tabi ki. Tren veya Hızlı Trenle ulaşma şansınız yok maalesef.

Doğu Karadeniz Yemekleri

Doğu Karadeniz gezisinde tatmadan dönmemeniz gereken bazı lezzetler var. Örneğin Akçaabat köfteyi Cemil Usta’dan ya da Nihat Usta’dan mutlaka yemelisiniz. Trabzon merkezde Tarihi Kalkanoğlu Pilavını yemeden geçmeyin.

Rize merkez’de Huzur Lokantası’nda dana kaburga yemenizi şiddetle tavsiye ederim. Çayeli’nde Lale Lokantası’nda tadını asla unutamayacağınız kuru fasulye yiyebilirsiniz. Yaylalarda mutlaka muhlama yemelisiniz. Pideyi Doğu Karadeniz’in her yerinde yiyebilirsiniz.

Muhlama-Doğu Karadeniz Yemekleri
  • Akçaabat köfte (Trabzon)
  • Kuymak (Trabzon)
  • Tarihi Kalkanoğlu Pilavı(Trabzon)
  • Hamsi
  • Muhlama
  • Hamsili Pilav
  • Hamsikoli
  • Sebzeli Hamsi
  • Pide
  • Kara Lahana Sarması
  • Kara Lahana Çorbası(Çahala)
  • Turşu Kavurması
  • Mısır Ekmeği
  • Laz Böreği
  • Kadayıflı Fındıklı Sütlaç (Turbo) 
  • Anzer Balı
  • Kestane Balı
  • Karakovan Bal

Doğu Karadeniz Gezisi’nde Ne Alınır

Rüya gibi bir gezinin ardından bu yöreden bir şeyler yanınızda götürmek isteyeceksiniz. Burada geçirdiğiniz güzel zamanları hatırlatacak küçük bir sembol. Ya da burada tadına doyamadığınız evinizde tatmaya devam etmek istediğiniz bir yiyecek. Sizin için bir liste yaptım.

  • Kemençe
  • Tulum
  • Hemşin Puşisi
  • Yöresel Kıyafetler
  • Rize Bezi
  • Hemşin Çorabı
  • El İşlemesi ve El Örgüsü Eşyalar
  • Sürmene Bıçağı
  • Hediyelik Çay
  • Çay Kolonyası
  • Kurutulmuş Trabzon Hurması
  • Likapa (Yaban Mersini)
  • Anzer Balı
  • Karakovan Balı
  • Kestane Balı
  • Mısır Ekmeği
  • Yayla Peyniri
  • Mısır Unu
  • Rize Simidi
  • Hurma Pekmezi

Önerilerim

  • 4×4 araç kiralayın.
  • Değişken hava durumlarına uygun kıyafet bulundurun.
  • Yağmurluk bulundurun.
  • İyi bir fotoğraf makinesi bulundurun. (aksi halde üzülürsünüz)
  • Doğu Karadeniz gezinizi dar bir zamana sıkıştırmayın.
  • Gezeceğiniz noktalar arasındaki km mesafesine aldanmayın süreyi dikkate alın.
  • Yazımda belirttiğim rotayı takip edin 

8 Comments

  1. Ramazan Güzel Temmuz 21, 2019
  2. Tuba sağlık Temmuz 27, 2019
    • yucebabauyandi Temmuz 27, 2019
  3. Ali ihsan ekşioğlu Eylül 21, 2019
  4. yucebabauyandi Eylül 21, 2019
  5. Duygu Şubat 5, 2020

Join The Discussion